Kar beyazdır! Yağmur ıslatır! Köpek havlar! Kedi miyavlar!

 

Byron Katie, 1986 yılında yaşadığı bir uyanış ile düşüncelerine inandığında ve olan ile kavga ettiğinde acı çektiğini gördü. Aynı zamanda fark etti ki bu durum, sadece kendisi için değil tüm insanlar için geçerli olan bir durumdu. Tanrı ya da gerçek mutlak olandır ve olan değiştirilemez. Olan ile kavga ettiğiniz her seferde kaybedersiniz. Hem de yüzde yüz. Bir kediye havlamayı öğretemezsiniz. Tüm çabalarınızın ardından kedi size bakacak ve ‘’Miyav!!’’ diyecektir. 

 

Katie’nin Çalışması ( The Work of Byron Katie® ) son derece basit ve bir o kadar da güçlüdür. Bizi üzen , stres yaratan düşüncelerimizi kağıt üzerine aktarıp 4 soru ve tersine çevirmelerle sorgulamaya tabii tutuyoruz.  Sorgulama boyunca sessizlik bize eşlik eder. Son derece dingin ve meditasyon yapar halde kalırız. Sorguluma bir tür meditasyondur. Bizi üzen anı dondurup zihnimizdeki o anın resmi üzerinde meditasyon yaparız. Sorguluma boyunca sorulan tüm soruların cevapları için bu sessizlik bize hizmet edecektir. 

 

Örnek Çalışma :

 

Önce bizi üzen, kalbimizi kıran, inciten ya de stres yaratan bir durum ve o durum için inandığımız bir düşünce tespit edip yazıyoruz.

 

Durum :’’ Bu sabah ofis kapısında Ayşe beni selamlamadı.’’

 

Beni üzen ya da bende stres yaratan düşünce : ’’Ayşe beni sevmiyor.’’

 

Bu düşüncemizi 4 soruya tabii tutuyoruz:

 

1 -Bu doğru mu?

2 -Bunun doğru olduğunu kesinlikle bilebilir misin?

3 -Bu düşünceye inandığında sana neler oluyor, nasıl tepki veriyorsun?

4 -Bu düşünce olmasa sen kim olurdun?

 

Ve yine aynı düşüncemizi tersine çevirip ,yeni oluşan cümleler için, içimize sinen, bizim için geçerli olan 3 örnek buluyoruz. 

 

3 çeşit Tersine Çevirme var : 

 

1 -Kendime : ‘’Ben kendimi sevmiyorum.’’

2 -Karşımdakine : ‘’Ben Ayşe’yi sevmiyorum’’

3 -Tam Tersine : ‘’Ayşe beni seviyor’’

 

Çalışma her gün yapılırsa içimizde kök salacak olan bir metoddur. Yaptıkça zihnimiz berraklaşacak ve gerçek daha net açığa çıkacaktır. Gerçeği örten hikaye perdeleri tek tek kalktıkça ve sorgulama sonrası değişen duygu durumlarımız sayesinde daha huzurlu, anlayışlı, sevecen bireyler haline geliriz. 

​

​